Adli trafik uzmanı, diğer bir deyişle trafik bilirkişisi Ahmet Merkepçi kimdir? Trafikte karşılaşılan sorunların pek çoğuyla ilgili hukuksal destek ve danışmanlık hizmeti sunan Ahmet Merkepçi, lisans eğitimini Erzurum Üniversitesi’nde, yüksek lisans eğitimini ise Gaziantep Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Trafik kazaları, kusur oranı itiraz süreçleri ve sigorta uyuşmazlıkları ile ilgili önemli konularda bireyleri bilinçlendirmek ve hukuksal destek sunmak adına akademik ve hizmet çalışmalarına devam etmektedir.
Ahmet Merkepçi ve birlikte çalıştığı avukatlar eşliğinde kusur oranı tespiti ya da danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra, hatalı kusur oranı tespit edilmiş durumlarda da itiraz süreçleri yönetilir. Bir trafik kazasında sürücü, yolcu ya da yaya olarak karışan her birey, hak ihlallerinin çözümlenmesinde ve hukuksal süreçlerde Ahmet Merkepçi’nin hizmetlerinden yararlanabilir.
Adli trafik uzmanı Ahmet Merkepçi’yi yakından tanıyalım…
Ahmet Merkepçi, evli ve bir çocuk babası olan trafik bilirkişisidir. Erzurum Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım lisans bölümünden mezun olmuştur. Lisans eğitimini bu alanda tamamladıktan sonra Gaziantep Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Ensitüsü’nde yüksek lisans yapmıştır. Yüksek lisansında çalıştığı konu ise “trafik güvenliğindeki eğitimin rolü” konusudur. Bu dönemden itibaren trafikte yaşanan sorunlar ve trafik kazaları hakkında akademik ve alan çalışmaları deva etmektedir. Ahmet Merkepçi’nin avukat çalışma arkadaşlarıyla birlikte hizmet verdiği alanları şu şekilde örneklendirebiliriz;
- Trafik kazası sonrası belirlenen kusur oranlarında itiraz süreci
- Trafik kazası sebebiyle oluşan araç değer kaybı danışmanlığı
- Ayıplı araç onarımı danışmanlığı
- Trafik cezalarında itiraz
- Yaralanma olan iş ya da trafik kazası tazminatı
- Ticari gelir kayıplarında itiraz danışmanlığı
- Pert total (rayiç) bedeli itirazı
Bu gibi geniş kapsamlı bir hizmet alanı olan Ahmet Merkepçi, özellikle trafik kazalarında yaşanan hak ihlalleri konularında bireyleri bilinçlendirmeyi ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Çalıştığı avukat arkadaşlarıyla birlikte, bu süreçlerde her türlü hukuksal desteği sağlamaktadır. Kısacası trafikle ilgili karşılaşılan problemlerde yaya, sürücü ya da yolcular için danışmanlık ve hukuksal destek sağlayarak hak ihlallerinin çözümlenmesinde bireylerin destekçisi olmaktadır. Aynı zamanda trafik sigortası, DASK sigortası, trafik sigortası, kasko ya da sağlık sigortası teklifi gibi konularda da sponsorluk anlaşmaları bulunur. Bu hizmetlerden de yararlanmak için bireyler, Ahmet Merkepçi’den destek alabilirsiniz. ahmetmerkepci.com adresinde bulunan iletişim sayfasından gerek mail adresine gerekse de telefon numarasına ulaşabilirsiniz.
Mesleğinizi nasıl tanımlarsınız?
Adli trafik uzmanıyım. Adli trafik uzmanı olarak trafik kazalarında sürücü, yaya ya da yolcu olarak kazaya karışanların, kural ihlallerinin tespitini yapmaktayım. Tespitle de kalmayıp, aynı çatı altındaki avukat arkadaşlarımızla beraber hatalı kusur oranı tespit edilen kazalarda itiraz süreçlerini yönetmekteyim.
Bu mesleği seçmenizde etkili olan bir olay var mı? Nasıl karar verdiniz?
Trafik hayatın her alanında var. Ne yazık ki ülkemizde trafik ile ilgili gerekli eğitimin verilmediğini/verilemediğini düşünmekteyim. Geçmiş tecrübelerimle birlikte yüksek lisanstaki araştırma konumu trafik üzerine seçerek aslında ilk resmi adımı attım. Bu alanda kılavuz bulmak çok zor. Bir başkasının fikirlerinin arkasından yürümek yürüne kendi fikirlerimi ortaya koymak istedim.
Ülkemizde kusur oranı itiraz süreçleri ve trafikteki diğer haklar konusunda bireylerin bilinçli olduğunu düşünüyor musunuz?
Kesinlikle hayır. Ülkemizde belirli periyotlarda yeni sürücüler sahaya çıkıyor. Ancak verilen sürücü eğitimlerinde öyle bir eksiklik var ki kavşaklarda sürücülerin ilk geçiş hakkının kime ait olduğunu dahi bilmiyorlar. Nitekim trafik kazası meydana geldiğinde iki sürücüde kendinin haklı olduğunu düşünebiliyor. Bir başka spesifik örnek vermek gerekirse kazanın oluşumunda kurallara göre haklı olan sürücü kendini haksız görüp masrafları üstlenme noktasında adım atabiliyor.
Hatta kusur oranına itiraz için gelen soruları ve çözüm noktasında yapmış olduğumuz öneriler için ahmetmerkepci.com/kusur-orani-itirazi-nasil-yapilir/ adresini ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Ehliyetsizken kaza yapıldığında ya da alkollüyken kaza yapıldığında kusur oranı değişir mi? Bu gibi durumlarda süreç nasıl işler?
Alkollü araç kullanmak veya ehliyetsiz araç kullanmak trafik kazasının oluşumuna doğrudan etki yapmaz dolayısıyla kusur oranını etkilememektedir. Ne yazık ki halk arasında bu konular açıkça bilinmiyor. Bilirkişi olarak inceleme yaparken şu soruyu sorarız “Bu kaza neden meydana geldi?” Bu sorumuzun cevabına göre kusur dağılımı yaparız. Bir örnek vermek gerekirse; kırmız ışıkta bekleyen bir araç olduğunu düşünün ve bu kişi hem alkollü hem de ehliyetinin olmadığını varsayalım başka bir aracın bu araca arkadan çarpmasında alkollü ve ehliyetsiz sürücünün kusuru yoktur ama alkol ve ehliyetsizlikten dolayı trafik idari para cezası yazılır ayrıca aracıda trafikten menedilir. Özetleyecek olursam alkollü veya ehliyetsiz olmanın kusur oranın değişmesine engeli yoktur.
Kazazede size başvuru yaptığında kazadaki kusur oranı hatalı ise işlemleri nasıl başlatıyorsunuz?
Öncelikle kaza tutanağını ve kazaya ait video/fotoğraf gibi dökümanları talep ediyoruz. Gerekli olay yeri incelemeleri tamamlandıktan sonra tutanakla kazanın oluş şeklini karşılaştırıyoruz. Nitekim kusur oranının hatalı olduğunu tespit etmemiz halinde araç sahibinden avukatımıza yetki vermesi halinde itiraz sürecini bizlerin yürüteceğini bildiriyoruz.
Tabi bu nokta da bize ilk sorulan soru “size ne kadar para vermem gerekiyor” oluyor. Biz sonucun hatalı olduğuna kanaat getirdiğimiz kazalarda kazazededen peşinen hiçbir ücret almıyoruz.
Özellikle belirteyim davayı kaybetsek dahi oluşabilecek yargılama giderlerini biz üsteleneceğimizi yazılı sözleşmeyle taahhüt ediyoruz. Tek yapması gerek avukatımıza kısıtlı bir yetki yani sadece trafik kazasına itiraz için vekalet vermesidir.
Vekalet alma süreçlerinde bireylerin endişeleri oluyor mu? Veya kazazedeler böyle bir durumda endişe duymalı mı?
Türkiye geneli hizmet veren bir yapıda olduğumuz için fiziken ofisimize gelmeyen insanlarla da görüşme imkânımız oluyor. Elbette herkesin ortak endişesi acaba bu işlemden zarar görür müyüm düşüncesi ağır basıyor. Ben bu düşünceyi çok makul olarak görüyorum, haklılar. Tabii ki bu endişeyi ortadan kaldırabilmek için hizmet sözleşmesi sunuyoruz. Tamamen kişilerin haklarını koruyabileceği şekilde hazırlandı. Her ne olursa olsun bu tarz bir sürece adım atan kişilere tavsiyem konuşulan konuların ve verilen vaatlerin sözleşmeye dökülmesi yönünde olur. Söz uçar yazı kalır.
Eksik ödenen araç değer kaybı için ne düşünüyorsunuz? Dava açılabilir mi?
Elbette dava açılabilir ama gerçekten yapılan ödeme eksik mi buna karar kılmak lazım. Peki biz bu konuda uzman değiliz nasıl hesaplamamız lazım derseniz size bu nokta ücretsiz olarak sunduğumuz diğer bir hizmetten bahsedeyim.
ahmetmerkepci.com/arac-deger-kaybi-hesaplama/ sayfasından ücretsiz bir şekilde araç değer kaybını hesaplayabilir ve size ödenen ücretin eksik mi yoksa tam mı olduğuna karar kılabilirsiniz.